Tol. Bir İntikam Romanı. Murat Uyurkulak. Metis Yayınları, 10uncu Basım, 2013.
Mallarme bir şiirinde şöyle demiş: “Bir kadın dansçı, dans eden bir kadın değildir; çünkü dans da etmiyordur, kadın da değildir”. 12 Eylül 1980 darbesi de aslında darbeden daha büyük, daha ağır, daha yoğundu; üstelik, bitmedi! Uyurkulak, belki de bunun farkında olmanın kızgınlığı ve çaresizliğiyle, adına “intikam” koyduğu romanında 12 Eylül’ü bir utopya ile ezmeye çalışmış.
Buruk bir keyifle, zaman zaman dudakları ısırarak okunan roman, bir tren yolculuğu eğretilemesine sarmalanan öykülerle utopyaya doğru ilerliyor. Yol boyunca; kirlenenler, kirletenler, dönenler, direnenler, harcayan ve harcananlar geçiyor önümüzden. Bir de, her şeye karşın inatla ayakta kalanlar var. Roman ve yöneldiği kurtuluş utopyası, onların! Kazanan var mı diye sorarsanız, onu yanıtlamak zor…
Utopyalara inanmayı çoktan, saygı duymayı ise yakın zamanlarda bıraktım. Tol’un yakıcı diliyle anlattığı toplum ölçekli kötülüklerin ilacı nedir, bilmiyorum. Sanki harakiri, intikamdan daha zarif ve daha etkin bir yöntem olabilir gibi geliyor. Bir de toplu olarak yapılabilse!
Pingback: Bazuka. Murat Uyurkulak. | Bulent Celasun's Blog